CENGİZ UTAŞ 19 Ekim 2015
GENÇ MEŞALE 1974  /  3-C 480
Şamata ve gırgır derneğinin sınıfımızdaki şube müdürü, tatavacılar Kralı Cengiz’i nasıl şanına uygun bir şekilde anlatsak ? Zati, büyük insanları anlatmak güçtür, (Öhöö). Esprilerini yerinde ve zamanında yaptığından bir saat (!!) gözümüzden yaş getirir. Haşarılıkları sayesinde sık sık hocaların iltifatlarına maruz kalan Cengiz’in «very rarely» aklına ciddî olmak gelir, o zamanda da herkes «bi şeye mi bozuldu ?* diye telAşa düşer. Cengiz ileride Hayat Üniversitesinin Boş Gezenler Fakültesine devam edip Kaldırım Mühendisi çıkacaktır.
TORCH 1977  /  3-D 1348
… ve Tanrı Cengiz’i yarattı. Lise 1. sınıf için kayıt yaptırırken, kendisine müzik bölümünü seçmesini söyledik. Çok kızdı, hiddetlendi, bir ara saçları diken diken oldu ve bize dedi ki:
– “Şunu unutmayın arkadaşlar, her lisan bir insandır.”
Evet Cengiz üstadımız, diğer adıyla “PATRON” çok çok haklıydı. Müzik talebeleri üç senedir, Fransızcayı seçmedikleri için kafalarını taştan taşa vuruyor oysa “PATRON”, Fransızcadan her sene tıkır tıkır geçiyor(!) ve maşallah bülbül gibi de konuşuyor.  Cengiz, liseye başlar başlamaz o doğuştan sahip olduğu vahşi cazibesiyle kız arkadaşlarımızın hemen ilgisini çekmiştir. Oldukça espritüel olan Cengiz’in o kirli gözlük camları arkasında tertemiz kişiliği saklıdır. Cengiz’in dikkat çeken diğer bir yönü de kargaları bile ürkütecek nitelikteki sesidir. Cengiz’i şarkı söylerken duyan inekler altı ay sütten kesilirler.
Sanatla yakından ilgilenir. Son eseri “mumdan adam” heykeliyle sanatının zirvesine erişmiş ve kişiliğini, usta elleriyle, bizlere yansıtmıştır.
Bu sevimli arkadaşımızın en büyük arzusu tıp tahsili yapmak ve doktor olmaktır. İlk ve orta öğrenim yılları boyunca gösterdiği başarının yüksek tahsil boyunca da devam etmesini ve dilediği her şeye kavuşmasını temenni ederiz. Herşey seninle olsun Patron…